İnsan beyni kaos eğilimindedir. Kaos endişe demektir. Yaptığınız işte ustalaşarak endişeleri geride bırakıp “akışa” geçin.
Evren enerjiden oluşmaktadır. Evrende olup biten her şey enerji dönüşümünün bir parçasıdır. Albert Einstein bu kuralı evrenin temel yasası olarak tanımlamaktadır. Einstein’a göre evrende her şey düzensizliğe doğru hareket halindedir. İnsanlar doğumdan ölüme, enerji yüksekten alçağa, ısı sıcaktan soğuğa, para çoktan aza, insan zihni düzenden düzensizliğe yani kaosa doğru hareket eder.
Aslına bakacak olursak hızlı değişim insan doğasına terstir. İnsan özünde düzenini korumaya çalışan tembel bir canlıdır. Değişim insan için sorunları beraberinde getirir. Ancak değişim sonucu ortaya çıkan sorunları çözme çabası insan için yeni fırsatları beraberinde getirir.
Değişimi fırsata çevirme çabası insanın yaşadığı ortamı dönüştüren tek canlı olmasını sağlar. Dünyada insandan başka biç bir canlı yaşadığı doğal ortamı dönüştürme çabası içinde değildir. İnsanın bu çabasının altında sahip olduğu yaşam enerjisini daha verimli kullanma arzusu yatmaktadır.
Evde otururken karnı acıkan kişinin mutfağa gidip yemek pişirmek yerine internetten yemek sipariş etmesi daha az enerji harcayarak istediğini elde etme çabasının sonucudur. Ya da bankaya gitmeden hesabını yönetmek, kütüphaneye gitmeden bilgiye ulaşmak, uçağa binerek dünyanın diğer bir ucuna aylar yerine saatler içinde gitmek, yürümek yerine arabaya binmek, eğlence için TV karşısına geçmek gibi bugün hayatımızın ayrılmaz parçası haline gelmiş birçok yenilik insanın daha az enerjiyle işini daha hızlı çözmesine hizmet etmektedir. Bir başka deyişle tüm değişim ve dönüşüm insanoğlunun az enerji harcayarak arzu ettiğine ulaşması için yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.
İnsanoğlu değişen düzene hızla uyum sağlayan kişileri başarılı olarak etiketler.
Değişime uyum sağlayan kişiler kendilerini iyimser hisseder, konuları çabuk kavrayıp coşkuyla harekete geçerler, kendileriyle gurur duyarlar, yaptıklarından emin olurlar.
Etrafınızda meydana gelen değişim ve dönüşümü yönetmek için öncelikle enerjinizi yönetin. Bunun için iç dünyanıza harcadığınız enerjiyi azaltıp dış dünyanız için harcadığınız enerjiyi arttırmanız gerekir. Bu hususta bir yaşam koçu ile çalışmanızı tavsiye ederim.
İç dünyanız için harcadığınız enerjiyi stresinizi ve riskinizi yöneterek en alt seviyeye düşürebilirsiniz.
İnsanın iç dengesini otonom sinir sistemi sağlar. Otonom sinir sistemi birbirine zıt çalışan parasempatik ve sempatik sinir sistemlerinden oluşur. Parasempatik sistem dinlen ve beslen mottosuyla çalışan ana amacı vücudu yenilemek olan sistemdir. Sempatik sistem tehlike durumunda devreye girer. Savaş ya da kaç sistemi olarak bilinen sempatik sistem insanın mevcut dengesi bozulduğunda yani işler ters gittiğinde aktif hale geçer. Sempatik sistem devreye girdiğinde organizmayı desteklemek ve yeni düzene ayak uydurmasını sağlamak için vücut korzitol hormonu salgılar. Kortizol hormonu değişim karşısında gelişen stresi yenmesi için insana destek olur. Ancak kortizol gençlik hormonu olarak da bilinen DHEA hormonunun kullanım miktarını arttırır ve bu nedenle insanın olağan süresinden daha kısa sürede yaşlanmasına neden olur. Bunun için aşırı stres altındaki kişiler emsallerine göre daha hızlı yaşlanır ve normal geriatri (yaşlanma) sürecinde karşılaşacakları hastalıklara daha erken sahip olurlar.
Yaşlanmayı geciktirmek ve dış dünyadaki dönüşümü daha verimli yönetmek için stresinizi yönetmeniz gerekir. Stresi yönetmek daha az risk almakla mümkün olur.
Eğer kendinizi geliştirmek ve arzuladığınız hayatı yaşamak istiyorsanız önce pusulanızı gerçek kuzeyinize ayarlayın. Vizyonunuzu netleştirin. Zira nereye gideceğinizi bilmemek karşılaştığınız her yol ayrımında stresinizi ve dolayısıyla endişelerinizi arttırır.
Stresi yönetmenin en etkili yolu yaptığınız işin zorluk derecesiyle becerilerinizi paralel olarak azar azar arttırmaktır. Yaptığınız için zorluk derecesini aşırı derecede arttırırsanız endişe kaçınılmaz hal alır. Bunun aksine becerilerinizi arttırırken yaptığınız işin zorluk derecesi aynı oranda artmazsa can sıkıntısı çekersiniz.
Yeni bir görev için harekete geçtiğinizde önce plan yapın. Daha sonra planı uygulamaya alın. Uygulama sırasında beklentilerinizin karşılanıp karşılanmadığını kontrol edin. Beklentileriniz karşılanıyorsa aynen devam edin. Ancak beklentileriniz karşılanmıyorsa önlem alarak beklentilerinizin karşılanmasını sağlayın. Görevinizi başarıyla tamamladığınızda zorluk seviyesini bir tık arttırın. Bu durumda yeni beceriler kazanmanız gerekecektir. Bunun için başarısızlıktan korkmayın. Becerilerinizi arttırmaya odaklanın. Unutmayın başarısızlık son değildir. İnsanlar dünyaya başarmak için değil yaşamak için gelirler. Görevinizin zorluk derecesini kademeli arttırdığınızda becerilerinizi kademeli olarak arttırırsınız. Stres ve endişe yaşamadan yolunuza devam etmek için kendinize normalin bir tık üzerinde ulaşılabilir hedefler koymanızı öneririm.
İç enerjinizi dengeli olarak arttırdığınızda yaptığınız işte adım adım ustalığa ilerlersiniz. Ustalığa ilerlerken açtığınız her cephede zafer kazandığınızda kendinize olan güveniz artar. Yaptığınız işte usta olduğunuzda adımlarınızı düşünmeden otomatik olarak minimum enerjiyle atarsınız.
Enerji sabit olduğu için içeriye harcadığınız enerji dengeli ve verimli olduğunda dışarıya harcayacağınız potansiyel enerjiniz en üst düzeye çıkar.
Atatürk’ün söylediği gibi yurtta sulh cihanda sulh getirir. İnsanın içinde uyumlu olması dış dünya ile uyumlu olmasına yardım eder. Dışarıyla uyumlu olan değişimi öcü gibi görmez, değişimi fırsat olarak algılar. Bu da kişiyi yenilikçi olmaya dönüştürür.
Sonuç olarak; değişim doğası gereği insanda stres ve endişe yaratır. Enerjinizi verimli kullanarak bir vizyon dahilinde hedefinize küçük adımlarla ilerlediğinizde riskiniz ve dolayısıyla stresiniz azalır. Hayat yolunuzda adım adım ilerlerken yaptığınız işlerde ustalaşırsınız. Ustalaştığınız işlerde harcadığınız enerji en düşük seviyeye geriler. Dış dünya sürekli düzensizliğe doğru hareket halindedir. İçe harcadığınız enerji azaldığında enerjinizin çoğunu dış dünyadaki değişimi yönetmeye harcarsınız. Yaptığınız işte ustalaşıp endişeleri geride bırakıp akışa geçtiğinizde enerjinizi ekonomik modda kullanırken hızınızı en üst düzeye yükseltirsiniz.
Ayhan Dayoglu
24.11.2019