İnsanın varoluş amacı hayatta kalarak büyümek ve gelişmektir. Varoluş amacınıza ulaşmak için öncelikle hedef koyup uygulama yeteneğinizi geliştirin.
Potansiyelinizi en üst seviyede kullanmak istiyorsanız ilk anda gördüklerinizi sorgulayın, sonucun arkasındaki nedenleri irdeleyin, görünen ile hakikat arasındaki farkı tespit etmeye çalışın. İlk defa duyduğunuz, gördüğünüz, hissettiğiniz şeyleri zihninizde sorgulayarak idrak etmeye gayret edin.
Tüm canlılar hayata iki temel amaçla gelirler: Hayatta kalmak ve büyüyüp gelişmek.
İnsan doğası gereği diğer canlılardan farklıdır. Hayata geldiğinde amacı ve hangi yöne doğru büyüyüp gelişeceği belli değildir.
Oysa kendi amacını belirleyen yegâne varlık insandır. Ne yöne doğru gelişeceğine, neler yapacağına insan kendi karar verir. Hayatını kendi şekillendirir. Bu, insanı diğer canlılardan ayıran en temel yeteneğidir.
Birçok durumda gerçek göründüğü gibi değildir. Bu nedenle düşünme yeteneğini tam kapasiteyle kullanmak insan için büyük fark yaratır.
Potansiyelinizi en üst seviyede kullanmak istiyorsanız ilk anda gördüklerinizi sorgulayın, sonucun arkasındaki nedenleri irdeleyin, görünen ile hakikat arasındaki farkı tespit etmeye çalışın. İlk defa duyduğunuz, gördüğünüz, hissettiğiniz şeyleri zihninizde sorgulayarak idrak etmeye gayret edin.
Toplumsal değerler, örf ve ananeler insan üzerinde baskı yaratır. Bu baskı insanın kendine has duygu ve düşünceleri yaşamasını kısıtlar. Bu durumda insan özünden uzaklaşır, kendine yabancılaşır. Toplumun kendine dikte ettiği kişiye dönüşür.
İnsan özünden uzaklaştığında başkaları için yaşar. Özünden uzaklaşma genellikle çocuklukta başlar, ergenlikte şekillenir.
İnsan beyni fizyolojik olarak gelişimini 20-22 yaşlarında tamamlar. Beynin muhakeme yeteneği ergenlikte şekillenir. Bu nedenle muhakeme yeteneği çocukluk döneminde sınırlıdır. Çocuk, etrafındakiler ne derse onu yapar. Genelde anne ve babasının beynini kendininki gelişene kadar ödünç kullanır. Beyin gelişimini tamamlayana kadar insan hayattan tam olarak ne beklediğini hissetmekte zorlanır. Kendine söylenen mesleği istemeden seçebilir, sevmediği bir kişiyle evlenebilir, keyif almadığı bir ortamda çalışmak zorunda kalabilir.
İstemeden böyle bir durumla karşı karşıya kalanların ne yapabilirim diye sorduğunu duyar gibiyim.
Öncelikle dünyanın birçok yerinde bunun çok sık karşılaşılan bir durum olduğunu hatırlatmak isterim. Modern, gelişmekte olan ya da geri kalmış bir toplum içinde amaçlarınızdan uzakta yaşıyor olabilirsiniz. Bu durum sizi mutsuz ve umutsuz yapar. Hayatı kurban gibi yaşamanıza neden olur.
Bundan kurtulmak ve hayatınızın iplerini elinize almak istiyorsanız ilk olarak içinde bulunduğunuz durumu kabul edin. Daha sonra arzu ettiğiniz yaşantı ile bugün yaşadığınız arasındaki farkı tespit edin. Kendiniz olmaya özen gösterin. Başkaları için yaşamayı bırakın. Unutmayın hayatınızın merkezine ne kadar severseniz sevin başkalarını koyarsanız potansiyelinizi gerçekleştiremezsiniz. Yani başkaları için yaşarken aslında onlara yeterince destek olamazsınız. Siz ne kadar kendiniz için yaşıyorsanız diğerlerine o kadar fazla yardım eder, destek olursunuz. Kısaca amacınıza giden yolda kendinize öncelik tanıyın, hayatınızın merkezine kendinizi koyun; özne siz olun.
Öleceğini bilen tek varlık insandır. Ölüm insanda kaygı yaratır. Bu normaldir. Hayatınıza olabildiğince şey sığdırmak istiyorsanız ne istediğinizi tespit edin. Arzu ettiğiniz hedefe daha önce ulaşmış olanlar varsa onlardan örnek alın. Yok amacınız size özel ve daha önce başkası tarafından denenmemişse o zaman benzer yolda ilerlemiş olanlardan ilham alın. Unutmayın düşünebildiğiniz her şey bir gün mutlaka gerçek olur. Bunun için sizi amacınıza ulaştıracak planı yapın. Daha sonra yanınıza birlikte yürüyeceğiniz kişi ya da kişileri tespit edin. İnsan her şeyi kendi yapamaz. Sizi tamamlayacak kişilerden oluşan bir takım kurun. Takımda seçtiklerinizin yeteneklerinin sizinkilerden farklı olmasına özen gösterin. Daha sonra planınızı uygulamaya alın. Uygulama için kendinize ulaşılabilir hedefler koyun. Ufak adımlarla ama istikrarlı olarak ilerleyin. İlerlerken arzu ettiğiniz yönde gidip gitmediğinizi sürekli kontrol etmek gerekir. Yolunuzda yürürken hedeflerinizden şaşabilirsiniz. Bunu bertaraf etmek için deneyimli bir yönetici koçu ile çalışmaya özen gösterin. Koçunuz planınızı uygularken zorlandığınızda sizi destekleyecek, hedeften şaştığınızda size hedefinizi hatırlatacaktır.
Sonuç olarak; hayatta kalıp, büyüyüp gelişmek için etrafınızdaki kişilere takılmadan cesurca amacınızı tespit edin. Amacınızı belirledikten sonra planınızı yapın, ekibinizi oluşturun, adım atarak eyleme geçin ve bir koç ile çalışarak istediğiniz yolda ilerleyip ilerlemediğinizi sürekli kontrol edin.
Ayhan Dayoğlu
02.11.2019