Şirketinizi büyütmek için her boyutta performansınızı ölçün.
Ülkemiz 3,5 milyon KOBİ ile adeta küçük işletmeler cenneti. Bu şirketlerin çoğu birbirine benziyor, benzer sorunlarla mücadele ediyor. Büyümek için adeta dikenli bir yolda yürümek zorunda kalıyor. Globalleşmenin etkilerini her gün daha derinden hissediyor. Artık rakibiniz sadece yurtiçinde değil. Dünyadaki bütün şirketler artık rakibiniz. Dar alanda oynayarak günü kurtararak eve ekmek götürmek her gün zorlaşıyor.
Aile şirketlerinin ana amacı para kazanmak ve kazandığı parayla ailenin geçimini ve gelişimini sağlamaktır. Aile şirketlerinin ülkemizdeki ortalama yaşam ömrü 10 yıldır. Şirketlerin kurulduktan sonra yaşantısını kısaltan ve nesilden nesile devamını örseleyen şey şirketlerin genellikle kısa dönemli düşünüp günü kurtaracak stratejilere odaklanmasıdır.
Kısa dönemli stratejiler genellikle günlük satışları gerçekleştirmek için uygulanır. Zira şirketin patronu eve götüreceği ekmeğin derdindedir. Patron, piyasa iyiyken akan suyla küpünü doldurmaya, piyasa kötüyken de küpteki delikleri kapamaya çalışır. Bu çok normaldir. Şirket belirli bir ölçeğe gelmeden bu sarmaldan çıkmak zordur. Sarmaldan çıkmak için büyümek, büyümek için geleceğe odaklanmak gerekir. Satışın yanı sıra şirketteki diğer birimlerin uyum içinde çalışması temin edilmelidir. Ancak piyasalar dalgalanırken bir çok şey değişir. Değişim şirket birimlerinin birbirinden bağımsız olarak hareket etmesine ve aralarında şirket öncelikleri konusunda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Piyasalar iyileşirken üretim bölümü üretim hızını düşürüp kaliteyi arttıralım derken satış bölümü daha fazla üretelim diyebilir. Ya da piyasalar daralırken satış bölümü üretim adetlerini düşürelim derken üretim bölümü optimum maliyeti yakalamak için daha fazla üretelim diyebilir.
Peki bu kargaşayı aşmak için neye ihtiyaç var?
Şirketinizde benzer sorunları yaşıyorsanız öncelikle bunun normal olduğunu kabul edin. Ülkemiz 3,5 milyon KOBİ ile adeta küçük işletmeler cenneti. Bu şirketlerin çoğu birbirine benziyor, benzer sorunlarla mücadele ediyor. Büyümek için adeta dikenli bir yolda yürümek zorunda kalıyor. Globalleşmenin etkilerini her gün daha derinden hissediyor. Artık rakibiniz sadece yurtiçinde değil. Dünyadaki bütün şirketler artık rakibiniz. Dar alanda oynayarak günü kurtararak eve ekmek götürmek her gün zorlaşıyor.
Bu zorlu şartlar altında büyümek istiyorsanız size ilk önerim piyasada popüler olan her işe hesap kitap yapmadan yatırımdan çekinmeniz olacak. Zira büyümek isteyen şirketlerin çoğu kurucusunun geçmişteki başarısını referans alarak çekici gördüğü her işe hesap yapmadan giriyor. Bir süre sonra şirket mini bir holding haline dönüşüyor. Şirketin odağı birçok alana kayıyor. Farklı alanlarda edinilen yüzeysel bilgiler ile şirket yönetilirken konusunda derinleşmiş bir rakip piyasayı baskı altına alıyor ve o ana kadar harcanan emek ve para boşa gidiyor.
Böyle bir senaryo ile karşı karşıya gelmeden büyüme yoluna devam etmek için öncelikle büyüme stratejinizi belirleyin. Unutmayın KOBİ’ler için uygun büyüme stratejisi yoğunlaşma stratejisidir. Yoğunlaşma stratejisi,
- Üründe uzmanlaşma
- Coğrafi alanda yatay büyüme
- Tedarik zincirinde dikey büyüme
- Birleşme, satın alma
- Ortak girişim
- Lisans anlaşması
- İmtiyaz anlaşmaları
yollarından birini veya bir kaçını içerir.
Büyüme yöntemine karar verdikten sonra yapılacak ilk iş hedef koymaktır.
Hedefleri yuvarlak ifadeler kullanmadan net olarak belirleyin. “Satışı arttırmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım” bir hedef değildir. Bunun yerine “Bu ay 100bin TL’lik satış yapacağım” deyin. Hedefin net olması bilinçaltının algılayıp hedefe yönelmesi açısından çok ama çok önemlidir.
Hedef koyarken mutlaka ulaşabileceğiniz hedefler koyun. Genel olarak yapılan hata arzu edilen hedefin üzerinde hedef koymaktır. Bu yöntemle organizasyonun hedefi gerçekleştirmek için daha fazla çalışacağı düşünülür ama bu yanlış bir yaklaşımdır. Ulaşılması güç hedefler verildiğinde insanın bilinçaltı “buna zaten ulaşamayacağım, neden fazla çalışıp yorulayım” diye sinyal verir. Bu durum organizasyon için çok tehlikelidir. Hedefe ulaşamayan organizasyon “öğrenilmiş çaresizlik” yaşar ve verilen hedefleri önemsemez. Hedefler önemsenmediğinde ise başarısızlık kaçınılmaz sonuç olarak karşımıza çıkar. Oysa ki ulaşılabilecek bir hedef olduğunda bunun bir tık üzerine çıkmak çok büyük değer yaratır. Öncelikle hedefe ulaşıldığında beyin endorfin hormunu salgılar. Endorfin mutluluk hormonudur. Öncelikle hedefe ulaşan kişiyi mutlu eder. Ama bundan daha önemlisi endorfin bağımlılık yapar. Endorfine bağımlılık başarıya bağımlılığı beraberinde getirir. Başarıya bağımlı ekip ise dağları deler ve şirket için yeni yollar açar.
Hedef ne kadar uygun belirlenmiş olursa olsun “Hedefin budur. Bunu yap.” demek tek başına yeterli olmaz. Şirketin her bölümü için hedefler farklıdır. Bir bölümün çıktısı diğerinin girdisidir. Bu nedenle hedeflerin şirket bölümleri arasında bağlayıcı özelliği vardır. Kişi neyi niçin yaptığını ve bunun diğer bölümdeki arkadaşı için ne ifade ettiğini bilmesi gerekir. Bunun için hedefleri verdikten sonra ekipteki herkesin duyması için açık iletişim ortamı yaratın. Bu hususta size önereceğim en etkili uygulamaların başında yılın her çeyreğinde tüm ekiple birlikte geniş katılımlı toplantılar tertip etmenizdir. Bu toplantılarda her bölüm kendisine verilen hedefi, bu hedefin önemini ve son çeyrekte aldığı sonuçları diğer bölümlerdeki arkadaşlarıyla paylaşır. Hedefe ulaşanlar için sunumlar bir gurur vesilesi olur. Sunumlar hazırlanırken ekip birlikte çalışır ve ekip ruhunu geliştirir. Toplantı sırasında farklı ekiplerin bir araya gelip başarılanı paylaşması şirket ekiplerinin sinerjisini arttırır.
Sonuç olarak; şirketinizin hayatına kesintisiz devam etmesini istiyorsanız şirketinizi büyütün. Bunun için geliştirmek istediğiniz bir konuya odaklanın, dağılmaktan kaçının. Şirketinizin her bölümü için ulaşılabilir hedefler seçin, bunları yazılı hale getirin ve üç ayda bir tüm ekibi bir araya getirerek hedeflerini ve sonuçlarını şirketin diğer bölümleriyle paylaşmasını sağlayın.
Ayhan Dayoğlu
05.10.2019